Merhaba,

1976 İstanbul Bakırköy doğumluyum. Çocukluğum aile durumundan dolayı Bakırköy Şirinevler arasında geçti. Kendimi bildim bileli bisikletten başka hiç bir  spor, oyun ilgimi çekmedi. Çok küçük yaşta bisiklete binmeye başlamıştım. 1988 yılında Polo marka bir bisikletim vardı. Onunla kaldırımdan atlar, tek teker falan yapardım. O zamanlar BMX yeni yeni piyasaya çıkıyordu.

Bizim mahalleye Almanya'dan bir çocuk geldi. Altında American Eagle marka bir BMX vardı. Çocuk çok güzel wheelie yapıyordu. Kısa süre sonra Polo bisikletim çalındı, ben de o zaman Bisan'ın yeni çıkardığı BMX'ten almaya karar verdim. Fakat param yoktu. Hemen işe başladım. O sıralar orta okula gidiyordum, okuldan sonra bir akrabamızın beyaz eşya tamirhanesinde part time işe başladım. Birkaç ay içersinde abimin de yardımıyla ilk BMX bisikletimi aldım.

Tam o günlerde Sana margarin reklamı dönmeye başladı. Reklamda BMX'li çoçuklar BMX'in önü kaldırarak gidiyorlardı. Reklamı her seyrettiğimde gaza gelip BMX'ime saldırıyordum. Oturarak wheelie yapmaya çalışıyordum. Bir de bisiklet arkadaşım oldu. Bizim şirinevlerdeki mahalleden Mehmet adında bir çocuktu. Bana Sana reklamındaki çoçukların Ataköy'de takıldıklarını söyledi. İnanamadım, ben onların yabancı olduğunu zannediyordum. Ertesi gün Ataköy ikinci kısma gittik ve o gün işte o gün dünyam değişti! 6-7 kişi altlarında inanılmaz güzellikte BMX'ler heryere tek teker gidiyorlardı, hatta whellie yaparken dondurma yiyor, muhabbet falan ediyorlardı. Gözlerime inanamamıştım. Daha sonra çok uzun bir süre onları uzaktan izleyerek geçti. Sonra onların yaptığı hareketleri denemeye başladım. Rock walk, endo wheelie, bunnyhop yapmayı kısa zamanda öğrendim. Bu arada Ediz'le tanıştım, ondan bir kaç parça satın alıp Bisan BMX'ime taktım.

Bu alışverişten sonra Ediz'le arkadaşlığımız başlamıştı. Ediz dışında kimse bizimle muhattap olmuyordu çünkü biz ZOİD idik. Daha sonra adını İzzet Altınmeşe koyduğumuz arkadaşım bana Amerika'dan GT pro fs getirdiğini, istersem satabileceğini söyledi. Hemen evine gititm, bir koli çıkarttı. Koli bile çok güzeldi. GT kolisi! Koliyi açtım, gözlerim bozuldu. Kromaj elmas gibi parlıyordu. GT pro fs kadro çatal ve peregrine 48 jantlar o ana kadar hayatımda daha güzel bir şey görmemiştim. O günden sonra parçalardan başka birşey düşünemez oldum. Hemen Bisan BMX'imi sattım. Okul tatil oldu, full-time çalışmaya başladım. Bu arada BMX'im yoktu. Mahalledeki arkadaşlarımla takılmaya başlamıştım.

Birgün Bakırköy'ün arka sokaklarında tam bir grup çoçukla kavga ederken bir araba durdu, içinden Ediz çıktı kavgayı ayırdı, olayı dağıttı, sonra da konuşmaya başladık. Neden rampaya gelmediğimi sordu, ben de bisikletim yok toplamaya çalışıyorum dedim. Gt pro fs aldım dedim. O da bana o bisiklet benim esasında, Amerika‘dan parayı benden çekiyorlar, yanlışlıkla Mehmet'in, yani İzzet Altınmeşe'nin adresine yolluyorlar dedi. Çok şaşırmadım. Ediz'e bu işi çözeceğimi söyleyip ertesi gün İzzet‘e gittim. Durumu bir bir anlattım ve parçaları istedim. Parçaları verdi ama paramı vermeyeceğimi söyledi. Parçaları alıp Ediz'e söz verdiğim gibi parçaları Atrium 9.kısım otaparkında Ediz'e teslim ettim. Ediz çok sevinmiş ve mutlu olmuştu çünkü 1.5 senedir parasını ödediği halde bu yanlış adrese giden parçalarına tekrar kavuşmuştu.

Fakat benim bir Bisan BMX'sim bile yoktu ve tekrar almam çok zordu. Paramın hepsi İzzet'te kalmıştı. Çok yorulmuştum, tam bu sevda'an vazgeçmeye karar vermiştim ki parçaları Ediz'e teslim ederken Ediz “sen bana kimsenin yapmadığı bir iyliği yapıyorsun paran İzzet'teyken getirip parçaları bana teslim ettin, çözemeyeceğim bir olayı çözdün. Hiç merak etme sana bisiklet toplayacağız“ dedi. Bir kaç gün sonra Ediz aradı. Oğuz'la beraber bana bir Mongoose Expert kadro çatal, Araya jant'lar SR boğaz gibi güzel parçaları verdiler. Metin abinin dükkanında topladık. Çok güzel bir BMX çıktı ortaya. Deli gibi sürmeye başladım. Okul, iş herşeyi boş verdim, kısa zamanda Raddogs‘taki arkadaşlar seviyesine geldim. Esmer olmamdan dolayı bana Ediz Zenci demeye başladı. Daha sonraları bu takma ismim oldu.

Türkiye'de bir çok gösteriye çıktım, tv programları, gazeteler, reklamlar derken işi baya iyi seviyeye taşıdık. Bügün ise 40 yaşındayım. Askerlik, iş hayatı, evlilik derken aralıklarla BMX'ten uzaklaştığım oldu ama her zaman bir BMX' im garajımda durur, arada bir çıkıp eskisi gibi takılırım.