Nerden başlasam nasıl anlatsam bilemiyorum . 1988 yıllarıydı. Ben de herkes gibi BMX Bandits ve Rad'i izleyerek BMX virüsünü damarlarımda hissetmeye başladım. Mahallemde Almanya'ya gidip gelen Erkan diye bir arkadaşım vardı. O bir BMX getirmişti ama markasını hatırlamıyorum. Onun bisikletine binerdik. Daha sonra ne tesadüftür ki Büyük Çekmece yazlıkta çocukluk arkadaşımın akrabası Mustafa abi yazın Hollanda'dan geldiğinde bir BMX getirmişti. Sahilde herkes onu konuşuyordu. Yaptığı hareketler dilden dile dolaşıyordu. Arkadaşım beni Mustafa Abisi ile tanıştırdı. Bir de ne göreyim pespembe gıcır gıcır parlayan bir Dyno Compe!
Snake koltuk borusu, mor jantlar, mor bir gidon, yeşil ön pegler ( şimdi ismi aklıma gelmedi gt'nin çatalda açılıp kapanan pegleri ), mavi istiridye şeklinde arka GTpegler, beyaz bir rotor, GT stem. Adeta çarpılmışa döndüm. Böyle bir bisiklet adeta rüyada olurdu :))
Aradaşıma beni bindirmesini rica ettim ve Mustafa Abi binmeme izin verdi. Dünyalar benim olmuştu sanki!
Daha sonra kışın Erkan Skyway getirdi Almanya’dan. O sıralar mahalleden Celal Eskicioğlu ile tanışmıştım. Kendisi Ertan, Burchan, Akman, Kerim, Vedat ve ismini hatırlamadığım birçok arkadaşla görüşüyordu. Celal, Erkan'dan Skyway'i satın aldı. Ben de Celal'in bisikletinin peglerine basarak onların yanlarına gidiyor ve BMX virüsünü daha da fazla damarlarımda hissediyordum :)
Derken bir yaz daha geldi çattı. 1989 yazıydı. Mustafa Abi yine Hollanda'dan geldi. O aralar Bakırköyden Sinan da Mustafa Abi ile görüşüp sahilde biniyorlardı. Hatta Sinan Mustafa Abi'den birkaç parça almıştı. Jantlar, gidon vs. Dyno'nun birkaç parçası Sinan'a gitti. Ben de Mustafa Abi'den Dyno'yu birkaç parça eksikle alıverdim. Jantlar yoktu ve gidon da farklıydı. Ama olsun pespembe güzel bir Dyno'm vardı!
Yazın eve döndüğümüzde hep beraber benim bisikleti topladık. Karaköy’den gidip jant aldık. Tabi orijinali gibi kaliteli ve sağlam jantlar değildi. Ama olsun ben de artık düzgün bir bisikletle arkadaşların arasındaydım :)
Bakırköy’den arkadaşlarla buluşuyorduk. Onların alanda bulunan rampaya çıkıp inmeye çalışıyorduk. Maaşallah duvar gibiydi. Örümcek Adam bile zor çıkardı. Birkaç kez o rampadan çakıldığım da vardır övünmek gibi olmasın. Çok güzel günlerimiz geçti. Bakırköy'e gidiyorduk. Adadaki arkadaşların yanına gidiyorduk. Güzel güzel gezip hem spor yapıp hem de eğleniyorduk.
O zamanlar teknoloji yoktu. İnternet olmadığından BMX videolarını birileri yurt dışından siparişle getirtiyordu. Sonradan hep beraber toplanıp izliyorduk. O zamanlar BMX Beat diye İngiltere'de düzenlenen bir yarışma vardı. Bir kaç kez onun videosu geldi. Rad'i saymıyorum bile :) Daha sonra 101 Freestyle çıktı, hepimiz dumura uğradık. Defalarca izliyorduk onu, başa al sar tekrar başa al. Hareketlerin nasıl yapıldığını ancak öyle çözüyorduk, daha sonra dışarıda biz uygulamaya çalışıyorduk .
Bir kez de Matt Hofmann'ın olduğu bir video geldi. Başı biraz sapıkça başlıyordu video'nun. Ama hareketler, rampalar artık BMX'in çivisinin çıkmaya başladığını o zaman daha iyi anladık. Yeni hareketler, rampa binişleri falan olağanüstüydü.
Bizim zamanımızda BMX dükkanları yoktu. Bozulan kırılan parçalar için çok problem yaşıyorduk. Ya yurt dışından birilerine sipariş vermeye çalışıyorduk ya da bisikletçilerden parça kaynatmak gibi çözümlerle işi bitirmeye çalışıyorduk. Bir de BMX dergilerinden posta çeki ile parça-bisiklet getirme olayı vardı. Burchan arkadaşımız bir GT kadro çatal getirtmişti diye hatırlıyorum. Bazı arkadaşlar da bu yöntemle parçalar getirebilmişti. Ben bu konulardan dolayı biraz yıprandım ve soğumaya başladım. İstediğin parçayı bulamıyordun hatta bazı günler bisiklete bile binemediğim olmuştu bu sıkıntılardan dolayı.
Tabii iş hayatı ve yaklaşan askerlikle beraber bisikletimi satmak durumunda kaldım. 1992 yılıydı. Keşke satmasaydım, kendime çok kızıyorum. Böylelikle BMX hayatım ne yazık ki bitiverdi. Keşke bitmez olaydı.
Şimdiki gençler çok şanslı her türlü bisiklet ve parçası bulunabiliyor. Hatta Ertan arkadaşım bu işi çok iyi yapıyor.
BMX tutkusu hiçbir zaman bende bitmedi. Boş zamanım olursa bol bol video izliyorum internetten. Hem yenileri hem de eskileri izliyorum nostalji yapıyorum. Buradan eski BMX'ci arkadaşları görünce çok mutlu oluyorum, hala binmeye devam ediyorlar helal olsun onlara.
Kimse unutmasın ki BMX bir tutkudur ve bu tutku asla bırakılmamalıdır...