Türkiye'de BMX'in Sesi! | Voice of BMX in Turkey!

1973 İstanbul Bakırköy doğumluyum. Bisiklet ile ilk buluşmam 1988’li yıllara dayanır. O zamanlar bisiklete binmek bir lükstü. Dışarıda Almanya’dan gelen gurbetçi cocuklarında görür özenirdik. İlk bisikletim katlanır bir Pinokyo bisikletti. Daha sonraları bisiklete binmek beni farklı bir dünyaya sürükledi. Evet, sizin de tahmin ettiğiniz gibi BMX dünyası beni bekliyordu. Ailem bu tarz bir bisiklete hem maddi hem de manevi yönden karşıydı. Fakat bu benim için bir aşktı ve mutlaka benim de olmalıydı. 1989-1990’lı yıllarda Türkiye’de oldukça popüler olan RAD ve 101 Freestyle Tricks filmleriyle bu durum daha da ateşlendi. Çok zor mücadelem sonucu ailemi bir BMX almaya ikna ettim. İlk BMX bisikletim BİSAN marka oldu.



Bisan bisikletim. Üzerimdeki T-shirt'i RAD filmindeki bir kareyi dondurmak suretiyle televizyondan baka baka çizerek kendim imal etmiştim. 


Oldukça rahat ve keyifli bir sürüşü vardı. O tarihlerde pek kimsede olmayan bu bisikletler çevremde bayağı dikkat çekiyordu. 1989-1990 yıllarında hayatımın en güzel ve en çılgın dönemine tank oldum. Güzel ve mükemmel insanların biraraya geldiği EDİZ, CENK, MELİH ve HAKAN (zenci) isimli bu çılgın grupla tanıştım. Hepsi bu işe gönül vermiş değerli insanlardı. Bu kişilerle tanışınca bir ailem daha olduğunun farkına vardım. Artık onlarla sürüyor, onların yaptığı hareketleri örnek alarak yapmaya, uygulamaya çalışıyordum.




Hemen sahip olduğum Bisan BMX’ime 4 peg takarak ilk akrobasi deneyimime başlamış oldum. Gün geçtikçe daha çok hareket öğreniyor, yaptığım işten daha çok keyif alıyordum. Okul dönemlerimizde hem ders çalışmak hem de bisiklet sürmek oldukça zordu. İkisine de vakit ayırmak gerekiyordu. Hafta içi okul ve ders programı yapar, haftasonu da bu yeni tanıştığım ailemin yanına atardım kendimi. Bu değerli insanlarla tanıştıktan sonra değişime uğramak zorundaydım. Ediz kardeşimle konuşup bana profesyonel bir bisiklet toplamakta yardımcı olmasını istedim. Sağolsun, imkanlar dahilinde bu isteğimi yerine getirebileceğini söyledi. Çok mutlu olmuştum. Artık pırıl pırıl parlayan bir BMX’in hayali ile yatıp kalkıyordum. O zamanlar okuduğumuz için maddi sıkıntılar vardı.




Okul harçlıklarımı biriktirip her ay Ediz kardeşimin Amerika’dan getirtmiş olduğu dergilerin sipariş formlarıyla birer parça getirtiyordum. Artık Bisan bisikleti değiştirmenin vakti gelmişti. Parçalar her ay tek tek geliyor ve bulmaca yavaş yavaş çözülüyordu. Skyway marka bisikletim artık toplanıyordu.  Bu yolda bana yardımlarını esirgemeyen Ediz ve Melih kardeşime sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Son olarak GT marka lastiklerimin de gelmesiyle birlikte o büyük güne ulaştık. Öyle sevinçli ve heyecanlıydım ki sözlerle, kelimelerle tarif edemem.



Nihayet grubun da yardımıyla karşımda pırıl pırıl parlayan krom profesyonel bir bisiklet duruyordu. O zamanlar Ataköy’de bir rampamız vardı. Hepimiz orada çalışıyorduk. Cenk’in beni rampanın üzerinden aşağı itmesiyle ilk deneyimimi yaşamış oldum. İşte o zamanlar RADDOGS grubu doğmuş oldu.



Sonraları okul, iş hayatı, askerlik ve evlilik derken bu camiadan uzun bir süre ayrı kaldık. Dile kolay tam 28 yıl sonra tekrar aynı grubun içinde olmaktan gurur ve  mutluluk duyuyorum. BMX benim için hayatımda her zaman ayrı bir tutkudur ve öyle de kalacaktır.