Ediz TENŞİ

İstanbul Bakırköy 1973 doğumluyum. İlk BMX'imi bir aile büyüğü sayesinde 85 yılında Ataköy 1.kısım çarşısında bir kırtasiye malzemeleri satan dükkândan alarak başladım. O kadar güzeldi ki ! Gözlerim kamaşıyordu sarı kırmızı renkli, Vivi adlı bir İtalyan markasıydı. Bisikleti alıp mahalleye götürdüğümde herkes etrafımda toplanıp bir tur verirmisin diye sıraya giriyordu. Ne yalan söyleyeyim içim gidiyordu birine verdiğim zaman, telden jantları yoktu kırmızı renkte tuff dediğimiz plastik jantları vardı. Müthiş gözüküyordu.

O yıllarda teknoloji olmadığı için kimsenin birbirinden haberi yoktu ,  Babamla birlikte Ataköy'e bisiklete binmeye giderdik , Ataköy o zamanlar için yeşilliği bol yolları geniş daha güzel yapılaşması olan bir yerdi. Herkes bisiklete binmeye oralara gidiyordu bende orda gezerken ilk okul arkadaşım Sinan OKAY 'ı gördüm oda BMX biniyordu onunki de çok güzeldi o Ataköyde yaşayan yurt dışından gelmiş BMX binen çoçukları tanıyordu gelirsen tanıştırırım seni beraber süreriz diyerek beni bu camianın içine soktu. Sağ olsun kardeşime buradan teşekkürler iyi ki sokmuş.



Bu arkadaşlar yurt dışında BMX 'si daha güzel yaşamış, oralarda sürüp profesyonel düzeyde bisikletleri edinmiş arkadaşlardı, onlarda kendi aralarında bu kültürü Ataköy'de yaşamaya ve yaşatmaya çalışıyorlardı. Hatta bir grup kurmuşlardı adı da “RADDOGS” du. Kurucuları Murat, Kemal ve Enver'di hepsi yurt dışı kökenliydi onlar sayesinde bizde bu kültürü yaşayabiliyorduk. Onların bisikletleri, video kasetleri, dergileri vardı. Onlar bizlere dergileri gösterirse bakabiliyorduk,  o sıralarda orta okul hayatım devam ediyordu, Okulda da bir kaç arkadaşımda bu işlere meraklıydı. Sevgili Cem Ataköy grubunun içindeydi ve aynı sınıftaydık, beraberce bu sporu diğer arkadaşlarımıza sevdirmeye başladık sevgili Oğuz ve Ahmet'te sınıfta bizle aynı heyecanı yaşayanlardandı. İşler gittikçe güzelleşiyor biz hareketler yapıp kendimizi geliştiriyor ilerliyorduk, hatta Bakırköy'de bir ayakkabı firması için gösteri bile yapmıştık, ama derslerim çok iyi gitmiyordu.



BMX hayatımın hepsini kaplamaya başlamıştı bundan çok keyif alıyor ve çok mutluydum. Annem ise bu konudan çok şikayetçi idi, derslerimin kötü gitmesini BMX 'e bağlıyordu. Özelliklede sakatlamamdan korkuyor ama kötü alışkanlıklara kaymadığımı görüp alttan da destekliyordu.
O sıralarda BMX'te dünyada gelişiyor Türkiye'deki firmalarda BMX üzerine modeller üretmeye başlıyordu. İlk BMX Bisan Firması’ndan gelmişti. Çok kaliteli değil ama görüntüsü güzeldi, Beldesan firması ‘da ataktaydı Fransa'dan üç BMX 'ciyi Türkiye'ye getirip Gülhane parkında iki rampa yaptırıp gösteriler yaptırmışlardı.



BMX'in ilerlemesini bizlerin gelişiminde çok büyük faydaları vardır, O zamanlar rampaları dergilerde görüyorduk, çıplak gözle rampayı gördüğümde nutkum tutulmuştu. Daha sonra biz Fransız arkadaşlarla çok iyi bir diyalog kurduk, hatta ben birinden bisikletini satın aldım. Babam sağ olsun desteği her zaman çok olmuştur, o bisikletin parasını toplaması ayrı bir hikayedir Tüm desteklerin için sağ ol BABAM ve sayesinde ilk Pro bisikletimi almıştım. Bu arada Beldesan'ın o zamanki genel müdürleri nur içinde yatsın Sevgili Hasan Doğan’dı kendisi bizim heyecanımızı görüp bizleri çok sevip bize rampaları hediye etmiş ve onun sayesinde bu spor yapanlar ilk Pro rampalarıyla tanışmışlardı. Buradan camia adına Beldesan firmasına ve Rahmetli genel müdürümüze teşekkür ederim.

Spora değer veren ve destekleyen büyüklerimiz sayesinde Rampalarımız Ataköy’e getirerek kendimizi bu dalda geliştirmeye başladık ve Türkiye'nin ilk bildiğimiz rampası o zamanlar bu olmuştu, her semt den arkadaşlar bu rampaları duyup gelmeye başladılar. Ataköy Freestyle cenneti olmuştu.



BMX cisi, Kaykay'cısı, Paten'cisi burada rampalarda buluşuyor, Extreme denince akla burası geliyordu o zamanlarda Anadolu yakasında arkadaşlar olduğunu büyük Adada bu işle uğraşanlar olduğunu gelenlerden öğreniyorduk ve onlarla tanışarak kendi aramızda iletişimimizi kurarak camiayı genişlettik ve ilgiyi artırdık. Akabinde gazeteler, spor köşelerine bizi konuk ettiler. Dergiler bizle röportaj yaptılar TV programlarında çıktık reklamlarda oynadık. Sporumuz bize para kazandırmaya başlamış ve bize özel kılmıştı bu hepimizin çok hoşuna gidiyordu, yıllar bizi bu sporu sevmeye daha da büyütmeyi ilerletmeye götürdü. Bu aralarda ben dizimden büyük bir sakatlık geçirip spora ara vermek zorunda kaldım ama bedenim izin vermese de beynim ve kalbimle sürmeye devam ettim.


2004 yılında bir telefonla hayatımın teklifini aldım bisiklet federasyonu beni arayarak BMX'sin Race disiplininin olimpik olduğunu ve 2008 olimpiyatlarına milli takımı kurmak istediklerini ve bu konuyla ilgili benle çalışmak istediklerini ve Türkiye BMX koordinatörü olmamı teklif ettiler. İnanılmaz bir işti hayatımın çoğunu kaplayan benim için çok önemli olan BMX artık işim olacaktı ama hayat mücadelesi, maddi kaygılardan ve iş yoğunluğumdan dolayı kabul edemedim. İçimde büyük bir uktedir.. (ah ah)

2007 yıllarında Bmxturk sitesini kurarak tüm camiayı bir araya toplamak istedim ama site yönetimi konusunda tek başıma başarılı olamadım. O yıllarda Eurosport kanalından beni aradılar BMX yarışlarında yorum yapmamı konu hakkında Eurosport izleyicilerini bilgilendirmemi istediler. Çok güzel işler çıkardık. 2013 – 2014 - 2015 yıllarında Forum grubunun düzenlediği Extreme Fest yarışmalarında BMX dalında jurilik yaptım.

Amacım bu spora kabiliyetli arkadaşlarımızı kazandırmak onlara edindiğimiz tecrübelerle destek olmak ve Uluslararası arenalarda tüm BMX dallarında Türk sporcularla mücadele edebilmektir.