MART 2016
ALAIN MASSABOVA İLE RÖPORTAJ
"Bmx TR olarak Mart 2016 röportajımızı ikonik Fransız flatland sürücüsü, BMX dergi/webzine yayıncısı ve de bir aile babası olan Alain MASSABOVA ile yapmış olmaktan gurur duyuyoruz. BMX Dünyası onu flatland dalındaki muhteşem yetenekleriyle olduğu kadar, Cream ve A.R.T. dergilerindeki sihirli editörlüğü ile de tanıyor. Alain geçmişten gelen, ardından gelen yeni kuşağı da geleceğe taşıyan bir sürücü. Onu sürerken izlediğinizde sanki flatland hareketlerinden oluşan bir dans kareografisi izlemiş gibi oluyorsunuz. Bununla beraber editörlüğü de oldukça ilham verici. BMX TR Editörü Akman Atılgan 2013 BMX Worlds’te kurdukları arkadaşlığa dayanarak Alain’den bir röportaj vermesini istedi, Alain de BMX TR yi kırmadı ve ortaya böyle güzel bir röportaj çıktı. Takipçilerimizin zevkle okuması dileğiyle!"
AKMAN ATILGAN
BMX TR: Merhaba Alain. BMX TR olarak seninle röportaj yapıyor olmaktan dolayı çok mutluyuz. Hedefimiz dünyaca tanınmış sürücüleri Türk sürücülere tanıtmak ve eminiz ki sen de Türk BMX Dünyası-özellikle Türk flatlandçıları için onların sürücülüklerine katkıda bulunacak ilginç şeyler söyleyeceksin.
A.M.: Merhaba Türk BMX sürücüleri!! Ben Paris, Fransa’lıyım. BMX ve benim aramdaki hikaye çok büyük bir hikaye. Hikayem 1985’te başlıyor. Paris’in kuzeyinde oldukça tehlikeli bir bölgesinde yaşıyordum ve aslında BMX bana geldi. İlk bakışta aşk gibiydi. BMX benim hayatımı kurtardı ve ben de onu hayatımın merkezine koymaya karar verdim. 30 yıl sonra hala onun tepesindeyim, hala sürüyorum, Fransa’daki büyük organizasyonları ben düzenliyorum, Paris’te bir mağazayı (Nomashop) işletiyorum, 1996’dan beri dergicilik yapıyorum ve son olarak da St Martin markasının başına geçtim. Anlatacak çok şeyim var, bir çok çalışmam, yıllarca süren birikimim. Tüm bunları BMX’e olan gerçek tutkum sayesinde başardım!
BMX TR: 43 yaşındasın ve Paris’te yaşıyorsun. Ne kadar yıldır sürüyorsun ve BMX’le ilk karşılaşman nasıl oldu? Buna ilişkin bir hikayen var mı?
A.M. : Evet, Hollywood filmlerine benzer büyük bir hikayesi var aslında. Kötü bir adamdım, hergün sokaklarda kavga eden, Paris’in fakir bir köşesinde yaşayan çılgın bir ailenim çocuğuydum. Pedala nasıl basılacağını 1985’te çalıntı bir BMX üzerinde öğrendim. İlk başta kendimi ispat etme çabasıydı sadece, fakat sonra kendimi ifade etme ve özgür olma yoluna dönüştü. Gerçekten aslında BMX beni özgürleştirdi.
BMX TR: İlk sahip olduğun BMX ne markaydı?
A.M.: İlk BMX’im ön çatalı süspansiyonlu ağır bir bisikletti. Motobecane (MBK) MX252in bir kopyası gibiydi fakat ilk gerçek BMX’im Kuwahara Magician pro pinkti. En sevdiğim bisikletim ise üzerinde tüm hareketlerimi öğrendiğim ve Fransa şampiyonluğu kazandığım Haro Master 1987 oldu.
![]() |
![]() |
![]() |
BMX TR: 43 yaşında bir sürücü olarak BMX tarihinde uzun bir zamana tanıklık ettin. 30 yıl önce Türk BMX meraklıları parça, bisiklet, dergi vb. Materyalleri bulmakta oldukça zorlanıyorlardı çünkü internet, sosyal medya yoktu ve BMX dünyasını yıllarca geriden takip edebiliyorduk. Fransa’da o yıllarda durum nasıldı? Benzer zorluklarınız var mıydı?
A.M.: BMX’e başladığımda telefonum yoktu, cep telefonu henüz icat edilmemişti. Dergiciliğe başladığım zaman internet ve dijital fotoğrafçılık da yoktu. Faxla çalışıyorduk, herşey çok zordu. Hiç unutmam 1997 yılıdna Martti Kuoppa fax göndermiş, düz yazıyla icat ettiği son hareketi “cross footed time machine” i tariflemeye çalışmıştı! Şimdi herşey mümkün, çok kolay, çok hızlı ve mutlaka ki çok daha iyi.
90’larda Fransa’da berbat kalitede bir VHS videoyu görebilmek için 6 ay beklerdik. Ancak Armen Djerrahian sayesinde Amerikalı sürücüleri 3 ay gecikmeli de olsa seyretme şansımız olmaya başlamıştı. Armen Fransız BMX’ini tamamen değiştirdi. BMX’le ilgili hemen hemen herşeyi (medya, dağıtım işleri, sürücülük) Fransa’da BMX’I canlı tutabilmek için o yapıyordu.Ben sadece onun yaptığı işi devam ettirdim.
1994 Gösterisi Venice Beach-Phil Dolan Day Smith Sean McKinkey ile Birlikte
BMX TR: Kardeşin Manu da bir flatland sürücüsü. Çocukluğunuzda aranızda büyük bir rekabet yaşanır mıydı? Aranızda geçen ilginç bir anınız var mı?
A.M.: Kardeşim BMX’e binmeye benden bir sene sonra başladı. Kardeşimle yakın arkadaş olmamamıza rağmen hep bana yakındı. Eski takımım/ailem Mexicos, kardeşimi pek kabullenmediği için BMX konusunda yollarımız ayrıldı. Gerçek kardeşim gibi hissettiğim kişi, yol arkadaşım ise Lotfi Hammadi’dir. Hayatımızın en güzel zamanlarını paylaştık diyebilirim. Herkes ikiz olduğumuzu düşünürdü. Benim için de kendisi bir kardeş gibidir.
Kardeşim Manu, BMX oyunu içerisinde kalabilmek için kendisine ait bir websitesi (TheRiderPost) ve St Martin ‘dek görevleriyle gerçekten çok sıkı çalışıyor. Aynı deneyim ve hikayeye sahip değiliz ama o da 30 yıldan beri süren gerçek bir sürücüdür.
Alain ve Manu
BMX TR: Fransa’da BMX ortamını nasıl buluyorsun? Sence olması gereken popülerliği yakalamış durumda mı yoksa daha çok destek ve tanıtıma ihtiyaç duyuyor mu?
A.M.: Fransa’da BMX berbat durumda. Herkes her zaman birbiriyle kavga halinde. Tutku ve BMX’ten zevk almak yerine, herşey sponsor ve para çevresinde dönüyor. Fransa’da BMX öldü çünkü birlik içerisinde değiliz. Dandois tüm sponsorlukları toplamış ve medyayı kaplamışken diğer sürücülerin payına sadece kırıntılar düşüyor. Sürücülerin tek yaptıkları bunny hop hareketleri. Açıkçası artık Paris’te sürmeyi bıraktım çünkü genel hava çok kötü. Kimse birbiriyle konuşmuyor, işin eğlence yanı, şakalaşmalar bile kalmadı. Açıkçası sürücülerin birbirlerine olan bu tavrını hiç beğenmiyorum. Ben sadece iyi vakit geçirmek için sürüyorum, o yüzden Jesse Puente ile beraber veya Costa Rica’da gerçek BMX sürücüleriyle sürmeyi tercih ediyorum. Old School sürücüleri de gayet iyiler, eğer Fransa da sürmekten zevk almak istiyorsanız eski sürücülerle temas kurmak daha akıllıca.
BMX TR: Flatland’de yaşın nasıl bir etkisi var? Bugün senin gibi ileri yaşlarda sürücülerin hala iyi performansla sürebildiğini görebiliyoruz Sence flatland’de bir yaş sınırlaması var mı?
A.M.: Evet, aslında yaşlanmak zor. 30’lu yaşlarda normalde sürmeyi bırakmam gerekiyordu, ama hala bisiklet tepesindeyim. Hala bazen gösteriler, fotoğraf çekimleri ve videolar yapıyorum ama çok sakin kullanıyorum 35 yaşından sonra stiliniz değişiyor, daha yavaş, daha sakin, daha tutucu sürüyorsunuz.
Sürmek için bir yaş sınırı yok. Gerçek sürücüler ölene dek sürebilirler, ama yarışmalarda 35 yaşından sonra güçten düşüyoruz. Yarışmalar yeni jenerasyonun kendilerini kanıtlamaları, BMX te bir isim edinmeleri için. Yaşlıların kanıtlayacak birşeyleri yok. Yaşlandığınız zaman vücut sizi durduruyor. Bir çocuğunuz ve işiniz olduğu zaman eskisi gibi süremezsiniz, düşemezsiniz, risk alamazsınız. Oyun artık sizin için farklıdır. Ben artık öbür tarafa geçtim, 10 yıl önceki hareketlerimi artık yapamam.
1992’de Bir Yarışmadan
BMX TR: Evet, sürücü yanınla ilgili yeteri kadar soru sorduk. Editör yanınla ilgil merak ettiğimiz şeyler de Dergi yayıncılığına başlamana ne sebep oldu?
A.M.: 1996’da sürücü olarak performansımın zirvesindeydim ama Fransa’da BMX ölmüştü. Paris’te karanlıkta BMX’e binen sadece 10 sürücü kalmıştı. Bu, BMX için enteresan bir dönemdi. Ben de Matt Hoffman’ın yaptığı gibi yarışmalar düzenleyerek, klüp kurarak ve bir dergi yayınlayarak Fransa’da BMX’I kurtarmaya karar verdim. Fransa’da o dönem internet ve sosyal medya yoktu. Ben Fransız BMX sürücülerinin kutsal kitabı sayılabilecek Bicross Dergisi ile büyümüştüm. Bir gün Mexicos takımından arkadaşlarıma gidip şötle dediğimi hatırlıyorum: “Artık bir degi çıkaracağız, adı da BMXicos olacak!“ İşe siyah beyaz fotokopi ile çoğaltılan bir fanzin ile başladık ve Reebok Boks ayakkabıları sayesinde zaman içerisinde gerçek bir dergiye dönüştürdük. Kendimizi ifade etmemiz gerekiyordu. Anlatacak ve gösterecek o kadar çok şeyimiz vardı ki… 1999 yılında bir yayıncı buldum, profesyonel hale geldik ve derginin adı CREAM olarak değişti. 2003’te ise kendi şirketimi kurarak bağımsız bir yayıncı oldum.
Mexicos
BMX TR: CREAM kanlı canlı hard copy bir dergiydi. A.R.T. ise dijital bir yayın. Bunun sebebi teknolojik gelişmeler mi yoksa insanların okuma alışkanlıklarının veya tercihlerinin değişmesi mi?
A.M.: Ben Old School’dan geliyorum. Benim zamanımda medya, kaynaklar herşey kağıt üzerine basılıydı. Kitapları ve rengarenk basılı güzel dergileri seviyorum. Her zaman kaliteli dergiler yapmaya çalıştım. Hepimiz biliyoruz, birgün gelecek ve internet kağıt dergileri öldürecek. Ben de 2010 yılına dek uzun zaman direndim ama 2010’da artık web dergiciliğe geçmek zorunda kaldık. Mesela en son sayıyı şu linkten ziyaret edebilrisiniz: https://issuu.com/artbmx/docs/art_bmx_special_photo. HD formatında indirilebilir tamamen bedava bir webzine sunmuştuk. 100.000’e yakın kişi tarafından ziyaret edilen bir site oldu. Bizim için ciddi bir başarıydı ancak benim için hala çok ilgi çekici değildi. Elle tutulamayan, virtüel bir dergi benim yapmak istediğim iş değildi. Ben web sitesi yapmak istemiyordum. Zaten birçok iyi websitesi var. (Fat, The Union, Thecomeup…), bu nedenle bitirmeye karar verdim. Son dergim (hem basılı hem web sitesi olan) 2014 yılında çıkarmış olduğum the Special Photo oldu. Dergim gezi ve foroğrafçılık üzerineydi ve bu son projem aslında en iyi projem oldu.Daha iyisini de yapamam. Tüm basılı dergiler geçen sene kapandı, internet bizi öldürdü, bu aslında basılı yayıncılığın kaderiydi…
![]() |
![]() |
BMX TR: Bildiğimiz kadarıyla A.R.T. resimleri belirli aralıklarla basılarak satışa çıkartılıyor. A.R.T.’nin webzine ve harcopy yayınlarının son durumu konusunda bilgi verebilir misin? A.R.T.’nin blogu Mart 2015’ten beri hareketsiz ancak Facebook sayfası oldukça aktif görünüyor.
A.M.: Cream ve ART BMX artık geçmişte kaldı. Blogu webzine’e linklemek için hala tutuyorum ama medya tarafı tamamen durdu. Arkadaşım Luis Elias ile Facebook’ta etkinlikler ve sürücülerle ilgili önemli bilgileri paylaşımlarda bulunmaya devam ediyoruz, halen takipçilerimiz var, solayısıyla bu kısmı durdurmadık. Belki bir gün gelir Cream ve A.R.T. bir Anka Kuşu gibi tekrar küllerinden doğar, kimbilir…
Günümüzde ise, BMX artık Red Bull tarafından yönetiliyor. Sürücüleri ve medyaları var. En iyi fotoğrafçıları kullanıyorlar ve gerçekten çok harika içeriklerle destekledikleri ciddi bir medyaları var. BMX konusunda istediklerini yapabilecek güçteler. Red Bull olmadan kimse birşey yapamaz durumda. Bu şartlarda ben de daha fazla dergicilik yapamam, kuralları Red Bull koyuyor çünkü. Büyük bir markanın bizi destekliyor olması iyi birşey, BMX’in buna ihtiyacı var ama bazen bu kadar büyük bir güç bence çok fazla.
BMX TR: Yakın zamanda St Martin markasının başına geçtin. Şirketi ikiz kardeşin Manu ile birlikte yönetiyorsun. Bir BMX markasının sahibi olmak nasıl bir his? Bu el değiştirme ile ilgili biraz bilgi verir misin?
A.M.: St Martin’i en başından (2002)’den beridir tanıyorum. Onları takip ederdim ancak takımı ve dizaynlarının hayranı değildim açıkçası. Daha önce bazı Frasız markalarla (Sunn, Homecore, Twenty, Koxx/AbadThing) kadro ve parçaların geliştirilmes üzerine çalıştım. 1996 yılından beridir de Paris’te bir BMX dükkanı işletiyorum. Bu işi iyi biliyorum. Kardeşim bana St. Martin markasını satın almamı teklif ettiğinde doğal olarak kabul ettim. Bir sürücü için kendi markasına sahip olmak iyi bir son.2015 yılından beri St Martin’in CEO’suyum. Bu benim büyük bir iş, hatta hayal ettiğimden bile büyük. Şirketin adresini ve takımı değiştirdim, ancak parçalar ve distribütörleri değiştirmedim Markanın geleceği hakkında birçok fikrim var. Markanın “efsane” takımı Jesse Puente ve Chase Gouin’le gurur duyuyorum. Pro takımın kadrosu bu yılın sonunda büyük değişkiliklerle tamamlanmış olacak. Her türlü etkinliğe, medyaya ve sürücülere destek vereceğim. Bu marka sürücülerle büyüyecek, ve sürücüler için en önemlisi de benim için var olacak.Bu hafta içerisinde Kalifornya’ya gideceğim ve markanın ilk videosunun yapımı için JC Pieri ile çalışacağım. Harıka olacak!
BMX TR: Gelecekte St Martin’in kadro dizaynlarıyla direkt olarak sen mi ilgileneceksin?
A.M.: Şirketi devralmadan önce bir önceki CEO, ben ve kardeşim tarafından tasarlanan Taiwan’da yapılacak ilk üretim “Metro” modeli adı altında bir ürün gamımız var. Özel parça dizaynımız bu üretim hattında yok. Bu yaz A.B.D. yapımı Chase Gouin ismi altında “Awethentrick” modelimiz yapılacak. Bir sonraki üretimimizde her parça bir pro sürücü tarafından imzalanacak. Kendime ait bir kadro dizaynı yok ama her dizaynda benden bir dokunuş olacak. Kısacası St Martin için gelecekte çok şey var, bizi izleyin!
BMX TR: BMX aile hayatını nasıl etkiliyor?
A.M.: 30 yıldır sürüyorum, BMX benim bir parçam, ailem bunu biliyor. BMX eşimin ve oğlumun umurunda değil. Evde bisikletimi görüyorlar ama onlar için bir dekordan başka birşey değil. Benim normal insanlar gibi olmadığımı biliyorlar, ben takı elibse giymem, bir sürücü gibi yaşarım, herzaman genç ve çılgınım, kurallarım yoktur. Herşeyi sokaklarda bisikletimin üstünde öğrendim. Hayat tarzım kitaplardan değil, tecrübeden kazanılmış bir hayat tarzı. Çok başarısızlığa uğradım ama hep ayakta kaldım.
BMX TR: BMX dışında bize yaşama karşı duruşun hakkında biraz bilgi verebilir misin?
A.M.: Benim hakkımda daha fazla şey öğrenmek istiyorsanız şunları söyleyebilirim: Benim kendi kurallarım vardır, bir tanrım yoktur, bir efendim yoktur. Açığım, dinlerim ama boyun eğmem. Dünyadaki büyük olaylar karşısında çok duyarlıyımdır. Amnesty International, Secours Populaire, Action contre la faim, Peta, Sea Shepherd gibi gönüllü davaları ve kampanyaları desteklerim. BMX benim hayatım ama bu tür davalar hayatta bence daha önemli. Vejateryanım, insanlara ve hayvanlara değer veririm. Çok Fransız değilim, bir çok ülkedenim ben, milliyetçi değilim, bayrakları sevmem. Bu benim düşünce tarzım…
Websitenizde kendimi ifade etme şansı verdiğiniz için çok teşekkür ederim. Buradan hayatımda en az bir kere tanıştığım herkese de teşekkür etmek istiyorum.
My BMX company : www.stmartinbmx.com
My shop : www.nomadeshop.com/bmx
My magazine (in rest) : www.artbmxmag.com
My agency : www.massabova.com
BMX TR: Bu ilginç ve harika röportaj için sana teşekkür ederiz Alain. BMX TR sana hayatının geri kalanında başarılar diler. Türk BMX severler olarak eşine ve oğluna da en samimi saygı ve sevgilerimizi de iletmek isteriz.